Nefes Almanın Başkenti; Pai

Geçmişte bir noktaya geri dönüş yapmak ve çok mutlu olduğum bir yeri anlatmak isterim. Pai, Chang Mai yakınlarındaki bir Kuzey Tayland köyü. Asıl amacı, çocukluk hayali Phnom Penh’i görmek olan biri olarak Bankong havalimanına inmiştim, hiçbir planım olmadığı gibi nereye nasıl gideceğimi de gün içi yaptığım araştırmalarla bulmak niyetindeydim, bölge hakkında hiçbir şey bilmeyen bir cahil olarak Bangkok’da dolaşıyor, çok şey de bilmediğimden diğer gezginlere nerelere gittiklerini neleri sevdiklerini soruyordum. Güneydeki ünlü adalara giderim belki diye geçiyordu aklımdan.

Bangkok’daki bir ‘Meetup’ etkinliğinde(Tayland mutfağı etkinliği) tanıdığım Roxanne adındaki bir Fransız aracılığıyla ilk işaret fişeklerini yaktım. Kuzeydeki bir köyden bahsederken gözlerinin içi parlıyordu, benim de yolu planlarkenki tek kılavuz çizgim bu göz parlaklığı oldu. Sonraki gün kuzeyin ihtişamlı şehri Chang Mai için tren biletimi almıştım. Hayatımda yaptığım en yalnız-eğlenceli tren yolculuklarından birinden sonra iner inmez sağa sola Pai’ye nasıl gidebileceğimi sorup kendimi bir minibüste buldum. Trende okuduğum kadarıyla çok ama çok zorlu bir yolculuktu, zira rotadaki yüzlerce viraj ve Thai şoförlerin akıl almaz sürüş biçimleri alışık olmayanların midelerine ciddi darbeler vuruyordu. Toplam 150 km’lik bu yol 4 saat kadar sürüyordu ancak bu yolu çekmek istemeyenler için Chang Mai’den kuş uçuşu muhtemelen 100 km uzakta olan Pai’ye uçak seferleri bile konmuştu.

 

pai (6)

Pai motoru

Pai’ye vardığımda kalacak bir yerim yoktu, haritadan bulduğum evden bozma bir hostelin kapısını çalıp kendimi içeri attım. Pai teknik olarak bir köy olsa da içinde aynı anda belki de 10 bin turisti barındran bir yerdi. Ortasından bir nehir geçen, çevresi eşsiz güzellikteki ormanlar, şelaleler, mağaralar ile kaplıydı bir nefes alma merkeziydi. Bazı genç turistler öyle yapmasa da tam bir yavaş yaşam merkeziydi. Anında sizi içine alıp enfes bir ritüel sunabilen bir yerdi, ben de kendimi teslim ettim. Hayatında hiç motor kullanmamış biri olarak kendime bir motor kiraladım(2 dakika nasıl kullanılacağını da gösterdiler), her sabah aynı enfes kahvaltıyı yaptım, her akşam aynı caz barda müzik dinleyip keyiflendim, kendimi Pai’ye verdim.

 

pai (7)

yaz sartlarından suları azalmış şelale göletleri

Sabah kalkıp yakınlardaki bir şelaleye gidip göletinin kenarında güneşleniyor, öğlen Pai’ye dönüp yemek yedikten sonra akşamüstünü başka bir şelalede geçiriyor ve yanlızca gökyüzünü izliyordum. Hayatımda ilk kez bir kaplıcaya gittiğim yerdi Pai, köyün yakınlarındaki bir açık hava kaplıcası olan bu yerde yalnızca yerlilerle sıcak su havuzlarının keyfini çıkardım(giriş ücreti 3-5 lira filandı sanırım). Bazen çevre tepe ve köyleri keşfe çıkıyor, ormanların içinde keşfettiğim köyleri ve bazen de ihtişamlı büyük budist tapınaklarını hayranlıkla izliyordum. Bir gün ufak motorumla yollarda gezinip filleri sollarken gözüme “Pai tepesi” denilen bir yer takılmış ve tırmanışa geçmiştim. Tırmanışın belli bir noktasından sonra yol iyice bozulup kumlanıyor, yol işaretçileri motorlu araçların çıkmamasını öneriyordu, çıkarken çektiğim panitajlar beni iniş için korkutmuştu zira bazı bölgelerde yol tutuşu neredeyse sıfırdı. Belli bir yüksekliğe çıktıktan sonra ise ekseriyetle iki kişinin yan yana ancak yürüyebileceği bir patikadan yol devam ediyordu. Çevre tamamen orman ve en yakın yerleşim birimi takribi yarım saat uzaklıktaydı(en azından tahminim oydu). Yukarıda yeşile doydugum enfes bir manzaradan sonra geri dönüşte doğal olarak yüzde ondan fazla eğimi olan ve kum kaplı yola kapılıp yeryüzüyle buluşmuştum. Sonuç 5 açık yara ve kafaya alınan darbe sonucu dönen baş. Kanar şekilde yola devam ettim, zira jungle ortasında dursam muhtemeldir ki yaban hayatına yem olacaktım. Medeniyete varınca eczaneye gidip yaraları temizleyecek girişimlerde bulundum ancak yaraların ne kadar ciddi olduğu sonraki gün ortaya çıkınca hastaneye gitmek durumunda kaldım. Yürüyerek girdiğim hastaneden sağ elimin tamamı, yüzümün yüzde 20’si ve sağ bacağımın yüzde 30’u sargılı olarak çıkıp, kıyafet balosu davetlisi gibi hayatıma devam ettim.

Pai gecelerindeki en uğrak yerim Edible Jazz Bar’dı. Akşam yemeğimi yedikten sonra dünyanın çeşitli yerlerinden gelen aşırı yetenekli müzisyenleri dinleme imkanı bulduğum bir yerdi, Tayland gezim boyunca neredeyse her şehirde Avrupa’daki muadillerine taş çıkaran caz barlarda ‘güya amatör’ ve aşırı yetenekli müzisyenler dinleme fırsatı bulmuştum. Belki sınıra yakın olduğundan buralarda çok güzel Laos biraları da denenebiliyordu, zaten hayran kaldığım Tayland mutfağı bu şekilde bana daha da leziz geliyordu.

pai (9)

klasik Pai kahvaltım

pai (8)

Edible Bar’da ‘This is Love’ şarkısının en iyi yorumunu seslendiren Iskoc sanatçı

Pai ile ilgili söylenebilecek milyon şeyden biri de mutlaka Lod Cave olmalı. Benim gitme fırsatı bulamadığım ama zevkine güvendiğim gezginlerin çok beğendiği Mae Hong Son yolu üzerinde sayılabilecek, Pai’den 50 km uzaklıkta inanılmaz bir deneyim Lod Cave. Güney Asya tecrübesi çok fazla olanlar benzerlerini görmüştür ancak benim hayatımda o ana dek gördüğüm en etkileyici yerlerden biriydi kuşkusuz. Pai’den bir dağı aşarak vardığınız bu yerde size çevre köylerden kadınlar rehberlik yapıyor, sadece kadınların rehber olabildiği yerde girişte satılan balık yemlerini almakta fayda var. İçerisi neredeyse tamamen su ile dolu olduğundan mağara içindeki bir saatlik keşfin kayda değer bir bölümü bir çeşit sal üzerine yapılıyor, çok da derin olmayan su binlerce kedi balığıyla dolu, yaklaşık 50 metre yüksekliğindeki tavan ise fener tuttuğunuzda çığlıkları Atlas’in içini gıcıklayıp dünyayı düşürmesine sebep olacak gibi gelen onbinlerce yarasaylayla kuşatılmış durumda Lod Cave’de. İçeride çeşitli hayvanlara aşırı benzerlikleriyle göze çarpan ilginç sarkıtlar sizi her köşe başında  şaşırtabiliyor. Bu bölgede kesinlikle ziyaret edilmesi gereken bir yer olarak adı önlere yazılması gereken bir yer Lod Cave.
Lod Cave yolu ve Lod Cave

Güney doğu Asya’ya kesinlikle tekrar döneceğim ve Pai ve çevresi muhtemelen haftalar geçireceğim bir bölge olacak. Umarım o güne kadar çok bozulmadan devam ederler.
 Kaplıcadan manzaralar

Teşekkürler…

 

1 thoughts on “Nefes Almanın Başkenti; Pai

Yorum bırakın